19 Nisan 2024, 10:49Namaz VakitleriFirma RehberiReklamİletişim
  • Dolar: 30,6745 TL
  • Euro: 33,1130 TL
  • Altın: 1.996,86 TL
  • Borsa: 9.045,97
  • Beyaz Ekmek ve Pirinç Sigara Kadar Riskli!
  • Android Kullanıcıları Bu Virüse Dikkat
  • Bilardoda Dünya İkincisi Olduk
  • Putin`in Sözcüsünden Türk-Rus Savaşı Yorumu
  • Balıkesir`de Bir Hastaya Domuz Gribi Teşhisi Kondu
22 Mart 2016 Salı, 17:27

Manisa Büyükşehir Belediyesi Dünya Su Günü

Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla suyun giderek artan önemine dikkat çekmek amacıyla Dünya Su Günü Özel Paneli düzenledi. Celal Bayar Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden akademisyenlerin de konuşmacı olarak katılığı panelin açılış konuşmasını MASKİ Genel Müdürü Yakup Koç yaptı. MASKİ Genel Müdürü Yakup Koç, suyla ilgili çalışmalar yapan kurumların birbirinden bağımsız olması nedeniyle mevcut yasal ve yönetsel düzenlemelerin, su yönetimiyle diğer hükümet politikaları arasında gereken uyum ve işbirliğini sağlayacak kadar gelişememiş olduğunun altını çizdi.

Paylaşmak İster Misiniz?
Manisa Büyükşehir Belediyesi Dünya Su Günü

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1992 yılında kabul edilen 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından Manisa Kültür Merkezi Lale Salonu’nda Dünya Su Günü Özel Paneli düzenlendi. Açılış konuşmasını MASKİ Genel Müdürü Yakup Koç’un yaptığı panele, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş, Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Yaşar Coşkun, MASKİ Genel Müdür Yardımcıları Şehnaz Başaran ve Erdal Nohutçu ile daire başkanları katıldı. Dünya Su Günü Özel Paneli'nde, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Yurdusev Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ali Kumanlıoğlu ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Öğr. Grv. Dr. Cem Polat da konuşmacı olarak yer aldı. Panele Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu, Tema Vakfı Manisa Temsilcileri ile Manisalı vatandaşlar da katılım gösterdiler. Panel bitiminde katılan konuşmacılara plaketleri sunuldu.

Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Yurdusev, 'Kültürümüzde Su ve Çevre' konulu konuşmasında, içinde su geçen atasözleri ile edebi eserlerden örnekler vererek, kültürümüzde suyun ne denli önem taşıdığına dikkat çekti. Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Öğr. Grv. Dr. Cem Polat, 'Gediz'in Genel Durumu ve Yapılan Çalışmalar' konuşmasında, tüm havzalardaki ortak sorunun su kıtlığı ve kirliliği olduğunu belirterek, doğru su yönetimi ve paydaşların katılımıyla, sorunların çözümüne yönelik daha etkin çalışmaların gerçekleştirilebileceğini ifade etti.

Su tasarrufu eğitimleri düzenleyen MASKİ’ye teşekkür

Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ali Kumanlıoğlu, 'Etkin Su Kullanımı' başlıklı konuşmasında, Dünya'nın %70'inin su olmasına rağmen potansiyelin %3'üne yakınını kullanabildiğimizi, bu yüzden de kaynakların kullanımında dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. 2012 yılında yapılan araştırmaya göre, Türkiye' de kişi başına düşen su miktarının 1520 metreküp olduğunu ve ilerleyen zamanlarda su fakiri ülkelerden olmamak adına tasarruf bilincinin önemine değindi. Kentsel ve tarımsal su tasarruf yöntemlerini anlatan Kumanlıoğlu, kentsel su tasarrufu başlığında değindiği kullanıcının bilinçlendirilmesi ve su tasarrufuna yönlendirilmesiyle ilgili olarak MASKİ Genel Müdürlüğü'nün Su Tasarrufu Eğitim Projesi çalışmalarından ötürü MASKİ'ye teşekkür etti.

“Hükümetlerin suya öncelik vererek, yerel yönetimlere gerekli desteği sunması gereklidir”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından panelin açılış konuşmasını yapan MASKİ Genel Müdürü Yakup Koç konuyla ilgili şu sözleri söyledi;

"Sağlıklı suya ulaşımın sağlanabilmesi ve gerekli finansal kaynakların bulunabilmesi için, hükümetlerin suya öncelik vermesi ve su ile ilgili siyasi müdahalelerin engellenmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra sağlıklı suya erişimi sağlama sorumluluğu verilen yerel organlara gerekli desteğin, insan kaynağı ve finansman fırsatlarının sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan konferanslar ve sunulan raporlar da, su kaynaklarının karşı karşıya bulunduğu tehlikeleri ortaya koyarak, su kirliliği ve beraberinde getirdiği olumsuzluklar çerçevesinde su yönetiminin küresel bir sorun olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Günümüzde, suya olan talebin sürekli olarak artması, mevcut kaynakların gün geçtikçe azalması, su kaynaklarının verimli kullanımı için suyun yönetimini zorunlu hale getirmiştir. Taleple arzı karşılarken, bunu belli bir ekonomik seviyede, belli bir kalkınma hedefine yönelik olarak yapmamız gerekmektedir. Su kaynakları yönetimi, sosyal, ekonomik ve çevresel ihtiyaçları karşılayarak suyun insanlara düşük maliyetle, yeterli kalitede, ihtiyacın olduğu zamanda ve konumda sunumudur. Su tarım, sanayi, ormancılık, enerji, ulaşım, kentsel ve bölgesel gelişme, çevre koruma gibi pek çok alandaki politikalarla doğrudan bağlantılıdır. Sorunlar çok yönlü ve birbirine bağımlı olmasına rağmen, bu konuda çalışan kurumlar birbirinden bağımsız ve parçalıdır. Bu nedenle, var olan yönetsel ve yasal düzenlemeler, su yönetimi ile diğer hükümet politikaları arasında gereken uyumu ve işbirliğini sağlayacak kadar gelişememiştir. Su ve sağlıklı suya ulaşımın sağlanabilmesi ve gerekli finansal kaynakların bulunabilmesi için hükümetlerin suya öncelik vermesi, su ile ilgili siyasi müdahalelerin engellenmesi, suyun fiyatlandırılmasının yapılması, su ve sağlıklı suya erişimi sağlama sorumluluğu verilen yerel organlara gerekli desteğin, insan kaynağı ve finansman fırsatlarının sağlanması gereklidir."

Su miras değil, emanettir

Panelin kapanış konuşmasını gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş, "Bizler, suyun gelecek nesillere bırakılacak bir miras değil, gelecek nesillerden aldığımız bir emanet olduğu düşüncesindeyiz. Bu yüzden etkin su yönetimiyle birlikte suyun doğru yönetiminin sağlanması gereklidir. Etkin su yönetimi sürdürülebilir kalkınmada önemli rol oynamaktadır. İçilebilir su kaynaklarının geliştirilmesi ve korunmasının teşvik edilmesi refah seviyesine doğrudan katkı sağlar. Bu açıdan, sürdürülebilir kalkınma politikaları yerel, bölgesel, ulusal ve küresel alanlarda oluşturularak geliştirilmelidir" dedi.

Paylaşmak İster Misiniz?
Fikirlerinizi Diğer Okuyucularla Paylaşabilirsiniz